Doğal Tarım uygulayıcısı ve doğal yaşam felsefesi savunucusu Mehmet Tülüce tüketim ve beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmeden huzurlu, doğal bir yaşam kuramayacağımızı kendi deneyimleri üzerinden anlatıyor.

– Hamiyet Bayram

Doğal yaşam bir bütündür. Temel ihtiyaçların bir arada karşılandığı ve dışarıya bağımlılığın olmadığı bir yaşam modelidir. Doğal yaşam ve doğal tarım sadece doğal ürün yetiştirmek, kimyasallara karşı olmak ya da organik ürünlerle beslenmek değil.

Tüketim ve beslenme alışkanlıklarımız

Bu anlamda tüketicilere büyük iş düşüyor. Tüketim ve beslenme alışkanlıklarını da değiştirmemiz gerekiyor. Sadece üretime değil tüketime de odaklanmak gerekiyor. Doğal yaşam anlayışı bunu gerektirir.

Mesela markete gittiğinizde veya pazara çıktığınızda muhtemelen en irisini en parlağını seçiyorsunuz. Tüketici kalem gibi hıyar, lokum gibi yumuşak ama sağlıksız dana eti isterse bu iş olmaz. Üretici müşteri odaklı çalışmak zorunda. Madem kalem gibi hıyar istiyorsun, madem lekesiz limon istiyorsun, basıyor hormonu basıyor zehiri. Kimyasal kullanımında suçun büyük kısmı tüketicilerde. Portakalın kabuğunda en ufak leke varsa paketleme esnasında çöpe atılıyor. Oysa kabuktaki lekenin hiç bir zararı yok.

Doğal yaşam felsefesi bütünsel bakmayı gerektirir

Biz israf deyince sadece evlerde çöpe giden gıda anlıyoruz. Asıl israf paketlemede, taşımada, boylara göre ayırma da yapılıyor. Bahçeden ve tarladan çıkan mahsulüm daha soframıza gelmeden %20’si çöpe gidiyor.

Paramız var diye beton havuz yaptırmayalım.

Doğal tarımcı sadece zehirsiz tarım yapmaz, doğaya zarar veren beton kullanımından da mecbur olmadıkça kaçınır.

Yürüyerek gideceğimiz yere araçla gitmeyelim, toplu taşımla gidebileceğimiz bir yere özel araç kullanarak gitmeyelim, tren varken karayolunu ve havayolunu kullanmayalım.

Benim enerjim güneşten geliyor

Güneş ücret istemiyor Sadece her gün doğumunda yaratıcıya teşekkür ediyorum sonsuz nimetleri karşılıksız sunduğu için.

Biz dünyaya çok çalışmaya, bitmez tükenmez bilmeyen arzularımızın esiri olmaya gelmedik. Hayat kısa, doğaya ve kendimize saygıyı kaybetmeden erdemli yaşamalıyız. Maddi isteklerimizi azalttığımız ölçüde özgür ve mutlu oluruz. Kendimize daha çok zaman ayırırız.

Gelir ve üretkenlik artışımızı, daha fazla konfor ve lüks yerine, daha fazla boş zamana çevirmeliyiz. Böylece özgürlüğü bulacağız. Dört duvar arasına sıkışıp yaşamak yerine kendimizi doğanın huzuruna terk etmeliyiz ki doğal yaşam anlayışını hayatımıza geçirebilelim.

Önümüzdeki günlerde doğal tarım gönüllülerine ücretsiz, yerinde, uygulamalı eğitim vereceğim. Eğitimler doğal ev yapımı ve doğal tarım eksenli doğal yaşam felsefesi merkezli ve herkese açık olacak. Kamış ev, huğ ev, saman ev, kerpiç ve taş ev konularına temas edeceğim. Malzemeye para vermeden ev yapmanın yollarını göstereceğim.

Eğitimimiz, endüstriyel faaliyetleri, betonu, kirli üretimi destekleyenlere kapalıdır.

Yerimiz Osmaniye şehir merkezine 23 km mesafededir. Eğitim için gelecek arkadaşların yanında çarşafını yastık kılıfını ve pike örtüsünü getirmesi yeterlidir. Konfordan uzak doğa ile baş başa kalmanın keyfini yaşarken ekim yapmayı doğada yaşamın pratiklerini öğreneceksiniz. Konaklama dahil eğitimlerimiz ücretsizdir

Paylaşılan bilgi değerlidir

Doğa bilgilerinin kaynağı doğanın kendisidir. Kuş kadar aklını olan kendine en güzelinden bir ev yapar. Bizim uzmanlığa mühendisliğe üstün zekaya ihtiyacımız yok.

Yazın serin kışın sıcak tutan enerji gideri çok düşük ekolojik bir evi çok ucuza mal etmek veya hiç para ödemeden yapmak mümkün.

Doğal tarıma ilgi duyan birçok arkadaşımız maalesef hala konteyner ev veya metal ve plastikten oluşan fabrikasyon ev peşinde. Ekolojik bir evi bir kişi tek başına yapmakta zorlanabilir fakat iki kişi ile çok kısa sürede yapabilir.

Mehmet Tülüce