Doğal Beslenmedoğal gıdaDoğal TarımDoğal YaşamGenelHayvancılıkMehmet TülüceYazarlar

Büyükbaş Hayvancılık

Doğal Tarım uygulayıcısı ve doğal yaşam savunucusu Mehmet Tülüce doğası gereği büyükbaş hayvancılık yapılması durumunda da kapalı endüstriyel hayvancılığı karşı bir duruş sergiliyor ve doğal hayvancılık yapılması gerektiğini savunuyor. Endüstriyel hayvancılığın doğaya ve insan sağlığına zararlarını anlatarak doğal hayvancılığı öneriyor.

– Hamiyet Bayram

instagram hamiyet bayram hamiyetbayram1mehmet tülüce twitter mehmettuluce51

 

Büyükbaş hayvancılık nasıl yapılır?

Doğal tarımın her alanında olduğu gibi büyükbaş hayvancılık konusunda da doğal tarımcı yerel kalmaya, biyolojik çeşitliliği korumaya, dış girdileri azaltmaya ve sürdürülebilirliğe odaklanır. Doğal hayat olmadan doğal tarım olmaz. Doğal tarım doğal hayatın sadece tarım yapma yoludur. Doğal hayvancılık gibi doğal büyükbaş hayvancılık da doğal hayatın bir parçasıdır.

Doğal tarıma bütüncül bakalım

Örneğin, köyde yaşıyorsunuz ve tarım yapıyorsunuz, kapınızda bir-iki inek var; sizin bu ineklere dışarıdan yem alıp vermenize gerek yok. Elek altı tahılları verme imkanınız var. Tahıl ve bakliyat samanlarını verebilirsiniz. Boş zamanlarda tarla kenarlarında otlatma imkanınız var. Bu otları biçip verebilirsiniz. İşçi tutmanıza gerek yok. Sütünüzü, yoğurdunuzu, peynirinizi bedavaya getirebilirsiniz. Danası da yanınıza kar kalır.

Eskiden köydeki sığırlar ya imece usulü sırayla güdülür veya sığırtmaç tutulurdu. Biz, kışın ve bahar aylarında sığırları gütmezdik. Onları dağa sürerdik, akşam onlar kendileri gelirdi.

Buğday hasadından sonra anız otlatması için köyde keşik (imece usulü) yapılırdı. Sığır sayısına göre sıra belirlenirdi. Örneğin, üç sığırı olan üç gün, iki sığırı olan iki gün giderdi. Senede iki kere sıra gelirdi.

Doğal büyükbaş hayvancılık karlı mıdır?

Küçük bir hesap yapalım:

Yerli sütcü inekler yılda 3-4 ton süt verebiliyor, hastalıklara daha dayanıklı, merada otlama kabiliyetleri çok yüksek ve her türlü kaba yemi süte ve ete dönüştürebiliyor. Yerli ineklerin süt besin değerleri, yağ ve protein değerleri daha yüksek ve en önemlisi her türlü mera şartlarına uyum sağlıyor. Yem masrafı yok denecek kadar az. Veteriner, ilaç vs masrafı yok.

Ekonomik ömrü 10-15 yıl. Kültür ırklarında ise 5-6 yıl. Yerli ırklar da kültür ırkları da ortalama 400 günde bir yavru veriyor. Yavru verimleri aynı.

Süt verimleri farklı, fakat aynı şartlarda kapalı beslenen dahi yerli ırklar ithal ırkların yediğinin yarısını yiyor.

Yerli Sığırlarımız – Doğal büyükbaş hayvancılık

Bundan 30 yıl öncesine kadar bizim köylerde hemen her evde yerli ineklerden kara inek, boz inek, kırmızı inek (Doğu Anadolu kırmızısı (GAK) ve Güney Anadolu Kırmızısı (GAK) sütçü sığırdan olurdu. Boz, kara ve kırmızı ineklerin sütü az olurdu fakat otlakiye olduğu sürece hiç yem istemezdi, bazen de dağlarda kalırdı. Doğum yapınca dağa gider eve getirirdik. Güney Anadolu sığırları sütçü olduğu için belli dönemlerde yem verilirdi. Sert arazi şartlarına diğerlerine göre dayanıklı değildi, daha çok ova şartlarına uygun idi.

Maalesef, tarım işletmelerimiz yerli sığırlarımıza sahip çıkmadı.

Bizde sayısız tarım işletmesi vardı, ziraat ve veteriner fakültelerimiz vardı. Yerli ırklarımızı seleksiyon yoluyla iyileştirmek varken ithal sığırlar üzerine çalıştılar. Yerli ırklara sahip çıkmadılar. Verimden anladıkları çok süt almaktı. Oysa verimlilik hesabı yediği yeme daha doğru ifade ile masrafa göre yapılmalıydı.

Yerli ırklarımızı iyileştirseydik büyükbaş hayvancılıkta dışa bağımlı olmayacaktık. Hem dışarıdan her yıl hayvan ve yem ithal etmeyecektik hem de sürekli hasta olan yabancı sığırlara ithal ilaç bağımlısı olmayacaktık. Daha sağlıklı süt ve et üretmiş olacaktık.

Yerli ırklarımız oldukça verimliydi. Birileri hayvancılarımızı kandırarak “size Holstein gibi çok süt veren inekleri verelim” dedi. Evet çok süt veriyorlar fakat verdiğinden çok yiyorlar. Veterinerle arkadaş oluyorsunuz, sürekli ilaç ve aşılama yapıyorsunuz.

Verimlilik konusunda toplumda yanlış bir bilgi var. Bu yanlışa maalesef ziraat mühendisleri ve veterinerler de düşüyor Verimlilik çıktı/girdi oranı bulunarak yapılır. Bir başka ifade ile ne harçadın karşılığında sana ne kaldı. Verimlilik kavramından birçok ziraat mühendisimiz, veterinerimiz de bihaber. Verimlilik çok süt almak değildir. Yapılan masraf ile elde edilen ürüne bakmak gerekiyordu. 40-45 kg karma yem verip 25-30 kg sulu süt almak mı daha karlı yoksa meralarda otlatıp çok az yem verip 10-15 kg süt almak mı karlı? Ayrıca, sütün kuru madde, protein ve yağ oranına bakmak gerekir.

Yerli Güneydoğu Anadolu Kırmızısı

güney anadolu kırmızısı doğal hayvancılık mehmet tülüce

Bir zamanlar Mersin’den Urfa’ya kadar yetiştiriciliği yapılan süt ve et verimi en yüksek sığırımızdı. Nesli tükenmek üzere.

Güneydoğu Anadolu kırmızıları 15 kg’a kadar süt verebilmekte. Yıllık süt verimi 5 tona kadar çıkabilmekte. Dişileri 400 kg, erkeği 600 kg. Süt- yağ oranı % 4.

Kültür ırklarına göre meraya ve sıcağa daha uygundur. Hastalıklara karşı dayanaklıdır. Bir evin süt, yoğurt ve peynir ihtiyacını tek başına karşılayabilir. Sap, saman, değirmencilik atıkları (kepek, küspe, melas ) ile beslenebilir. Ekonomik, dolayısıyla kültür ırklarından verimlidir.

Doğu illerine yani soğuk memlekete uyumludur.

Güney Anadolu sığırlarının (bizdeki ismi Hözürüdür.) İngiliz Jerseylerinden hiç bir eksiği yok. Şimdi Jersey modası var. Milyonlarca dolar verip yurt dışından Jersey ithal ediyoruz.

Oysa Güney Anadolu Kırmızılarının çoğalması sağlanmalıydı. Jerseyler de iyi bir cins fakat sıcak bölgeler için uygun. Anadolu kırmızısı çok iyi uyum sağlamış sorunsuz bir ırktır.Holsteinlerden daha verimli idi. Hastalıklara dayanıklıydı, merada otlatmaya uygun idi. Holstein’in yediği yemin yarısını yiyordu fakat fakat yem-süt oranı daha yüksekti. Sütü daha kaliteli idi. Ben küçükken bizde vardı ve sabah akşam birer helke (20-25 kg) süt verdiğini hatırlıyorum.

Amerikan sevdasına bu yerli ırkımızı yok ettik.

Litvanya kırmızısı var buna benzer ama yıllık süt verimi 9-10 ton. Merada yasar, kışa dayanıklıdır. Kafa yapısı çok benziyor.

Boz sığır

İnsan müdahalesi olmadan, doğada kendi başının çaresine bakabilen, özgürce yaşayabilen bir ırkımız. Yeterli orman ve mera var ise ilave yeme, doğum desteğine, veterinere ihtiyacınız olmaz. Sayıları oldukça azalmıştır, ne yazık ki nesli yok olmak üzeredir.

Boz sığırların ağırlıkları dişilerde 300-350 kg, erkeklerde 400 – 450 kg civarındadır. Yıllık süt verimi 1 ton, süt-yağ oranı % 4. Erkeklerinin beside et tutma kabiliyeti yüksektir. Çift sürer, yük taşır. Sıfır maliyet, net kazanç.

Kapitalistçe bakış açısına göre bu boz sığırlar verimsizdir. Oysa çok süt alınca çok kazanmıyorsunuz. Çok süt veren kültür ırklarında yemciye ve veterinere çalışırsınız. Yerli ırkların verim ömrü 15 yılken kültür ırkların ki 5 yıldır. Kültürlü sığırlar verimden düşünce doğru kesime gider.

boz sığır büyükbaş hayvancılık mehmet tülüce hamiyet bayram

boz sığır mehmet tülüce doğal hayvancılık hamiyet bayram

Jersey sığırlar

jersey inek mehmet tülüce hamiyet bayram

İsmi İngiltere’nin Jersey Adası’ndan gelir. 1700’lü yıllarda kayda geçmi,ş saflığını korumak için özen gösterilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemize getirilmiş ve uyum sağlamıştır. Trabzon tereyağının tutulması Jersey kaynaklı olmasıdır.

Jersey sığırların ağırlığı erkeklerde 350-450 kg’a kadar, Dişilerde ise 330-400 kg arasıdır. Yıllık süt verimi 5 tona kadar çıkar ve sütündeki yağ oranı % 6 olup oldukça yüksektir. Sütünün peynir verimi de yüksektir. Kültür ırklarına göre hem meraya uygun hem dayanıklıdır.

jersey inek doğal hayvancılık mehmet tülüce

Kültür Irkları

Doğal hayvancılığa uygun 3 çeşit sığır ırkını yukarıda yazdım. Kültür ırkları doğal hayvancılığa uygun değildir. Masrafı yüksektir. Sığır size değil siz sığıra bakarsınız. Meraya uygun değiller. Süte su katarlar. Sıcaktan ve at sineğinden kaçar. Ağır olduğu için yürümekte zorlanır.

büyükbaş hayvancılık doğal hayvancılık mehmet tülüce hamiyet bayram

Kültür ırkı dediğimiz Holstein ve Simental sığır yetiştiricileri “kazanamıyoruz” diye sürekli ağlarlar. Haklılar, çünkü bu yetiştiricilik modeli masraflıdır. Girdilere gelen zamlardan, durgunluktan, arz fazlasından çabuk etkilenirler. Üreticilerin satılamayan sütleri döktükleri olur.

Küreselciler, dış güçler gevezeliğini bir yana bırakıp günümüzde modern endüstriyel hayvancılığın ne şartlarda yapıldığına ve ve gerçek hayvancılığın nasıl yapılması gerektiğine kafa yormak gerek.

Modern hayvancılıkta hayvanın doğasına müdahale ediliyor. 8 ayda doğum yaptırılarak hayvanın direncini kırıyorlar ve ömründen çalıyorlar. Aslında kar ettiklerini de düşünmüyorum. Çünkü sürekli enerji yüklemek zorundalar.

Alttaki siyah alaca yılda 8 ton, üstteki jersey 5 ton süt veriyor. Her ikisinin sürü ortalama doğum aralığı 410 gün, yani 410 günde bir yavru veriyor. 410 günde sağım süresi 300 gün. Hangisi verimli?

büyükbaş hayvancılık doğal tarım mehmet tülüce hamiyet bayram

büyükbaş hayvancılık doğal tarım mehmet tülüce hamiyet bayram

Mehmet Tülüce

instagram hamiyet bayram hamiyetbayram1mehmet tülüce twitter mehmettuluce51

 

Mehmet Tülüce

MEHMET TÜLÜCE - 1957 yılında Adana’da çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Mehmet Tülüce ilk ve ortaöğrenimini aynı şehirde yaptı. Kamu yönetimi ve İktisat alanlarında yüksek öğrenimini tamamladı. Toprakla bağını her zaman koruyan Mehmet Tülüce bir süre kamuda denetmen olarak çalıştı, daha sonra da tekstil sektöründe kendi firmasını işletti. 2011-2019 yılları arasında Kırklareli’ndeki çiftliğinde mera hayvancılığı yapan Mehmet Tülüce 2019 yılından bu yana Osmaniye'deki bahçesinde doğal tarım uyguluyor, doğal yaşam felsefesini hayata geçiriyor, ücretsiz eğitim ve danışmanlık veriyor. Çeşitli sosyal medya ortamlarına konuk olarak bilgisini ve deneyimini paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu