Doğal Beslenmedoğal gıdaDoğal TarımDoğal YaşamDoğal Yaşam BahçesiGenelHayvancılıkMehmet TülüceYazarlar

Endüstriyel Hayvancılık

Doğal Tarım uygulayıcısı ve doğal yaşam savunucusu Mehmet Tülüce doğası gereği endüstriyel hayvancılığı karşı bir duruş sergiliyor ve doğal hayvancılık yapılması gerektiğini savunuyor. Endüstriyel hayvancılığın doğaya ve insan sağlığına zararlarını anlatarak doğal hayvancılığı öneriyor.

– Hamiyet Bayram

Modern endüstriyel hayvancılık

Endüstriyel hayvancılık zehirsiz ve kimyasalsız yürümez. Bizim temel olarak itiraz ettiğimiz şey, hayvanları doyurmak için tarımda kullanılan zehirler ve kimyasallardır.

Endüstriyel Hayvancılık topraklarımızın çölleşmesinin en önemli sebebidir
Topraklarımızın çölleşmesinde bildiğimiz değişimlerin en büyük aktörü olarak besi hayvanlarını ve hayvan sömürüsünü hedef alabiliriz.

Atmosfer için oldukça toksik olan dışkılarından da modern endüstriyel hayvancılık sorumludur. Küçük bir alanda çok fazla hayvan toplandığında dışkı miktarı uzun vadede toprağı bozabilir ve sera gazı emisyonlarına ek olarak erozyona neden olabilir.

Hayvanlar geniş bir alana yayılmış olsa bile toprak bozulmadan zarar görebilir. Örneğin, bir inek günde 40 ila 75 kg arasında yemek yiyebilir. Yani tüm yıl boyunca aynı topraklarda olduklarını düşünürsek, toprağın yenilenme olasılığı olmadan tüm kaynakları tüketeceklerdir. Hayvancılık da gıdalarını yetiştirmek için ihtiyaç duyduğu toprakla dolaylı olarak sorumludur. Doğrudan insan tüketimine yönelik olmadığı için, insanlar hayvanlara GD (genetiği değiştirilmiş) soya, GD mısır ve hatta hayvansal kökenli un gibi ikinci sınıf agricole ürünlerini vermek için kullanırlar.

Bu sömürüler büyük ölçüde kirletici ve toprak erozyonu kaynağıdır. Örneğin, Güney Amerika’da toprağın %60’ının bozulduğunu ve bu bozulmanın %70’inin hayvanlar için yiyecek yetiştirmek için kullanılan araziden geldiğini düşünüyoruz.

Türkiye’de üretilen tahılın (35 milyon ton) yarısı hayvancılıkta kullanılıyor. Yetmiyor, 13 milyon ton da yem materyali ithal ediyoruz. Yetmiyor, yonca mısır sılajı gibi kaba yem yetiştiriyoruz, bu da yetmiyor, 130 milyon dönüm mera alanını hayvancılık için kullanıyoruz

endüstriel hayvancılık doğal hayvancılık mehmet tülüce hamiyet bayram

Endüstriyel hayvancılık ve kapitalizm

Bugün yapılan hayvancılık gıda teminini riske ediyor ve doğal kaynaklara inanılmaz zarar veriyor. 1 kilo et için 10 kg tahıl yediriyoruz. Hayvan beslenmesinde önemli bir yer tutan mısır ve soya tarımı için 160 kg kimyasal gübre atılıyor. Ot ve böcek zehiri kullanılıyor.

Endüstriyel hayvancılık ve tarımsal üretiminden çok uluslu küresel şirketler önemli kazançlar elde ediyor. Monsanto (Bayer grup) gibi firmalar kazançlarına kazanç katıyor. Çok uluslu tohum ve zehir firmalarına bakın. Neye karşı çıktınızı iyi bilin!

Saçma sapan komplo teorileriyle itiraz etmeyin. Modern hayvancılığın temellerini küresel şirketler attı. İnsanlara gün yüzü görmemiş tavukları ve danaları yediriyorlar. Sığırlara bir yığın antibiyotik. Tohumu üreten Bayer, böcek ve ot zehirini üreten Bayer, hasta edip ilaç satan Bayer.

doğal hayvancılık mehmet tülce hamiyet bayram

Kapalı endüstriyel hayvancılığı teşvik eden çok uluslu küreselci şirketlerdir.

Kapitalizm doğal hayat istemiyor.

doğal hayvancılık mehmet tülce hamiyet bayram

Allah ekini ve nesli bozmayın ve israf etmeyin diyor.

Kuran hayvanlara eziyeti yasaklıyor. Mevcut hayvancılık İslami mi?

Her yıl milyonlarca dolar ABD ve İsrail’e hayvan dölü parası ödüyoruz. Mevcut hayvancılığı savunanlar bir daha düşünsün. Transgenik kapalı hayvancılığa karşıyız. Bill bill diyerek İsrail ve ABD çıkarlarını savunarak halk sağlığına zarar vermeyin.

Türkiye’deki hayvan çiftliklerinin hiçbirinde boğa yok neden acaba? Neden hayvan spermleri yurt dışından ithal ediliyor, civcivler neden İsrail’den alınıyor? bu hayvanların genleri ile oynanmamış olsaydı spermi dışarıdan almana gerek kalmazdı değil mi ?

 

endüstriyel hayvancılık mehmet tülüce doğal hayvancılık hamiyet bayram

endüstriyel hayvancılık mehmet tülüce doğal hayvancılık hamiyet bayram

doğal hayvancılık mehmet tülüce hamiyet bayram

Bu hayvanların tamamı dayanıksız dolayısıyla hayvancılar para kazanamıyor.

Adam gibi beslenmek için endüstriyel faaliyetleri, endüstriyel hayvancılığı kısıtlamak gerekir. Hem kirletelim hem temiz beslenelim olmuyor. Diğer yandan çok et tüketmek sağlığı ve zihni bozar.

Türcü değilim. Hayvancılık yapılacaksa modern endüstriyel hayvancılık değil bari özgür hayvancılık yapılsın diyorum.

Yerli ırklarımız oldukça verimliydi ama birileri hayvancılarımızı kandırarak “size Holstein gibi çok süt veren inekleri verelim” dedi. Evet bu türler çok süt veriyorlar fakat verdiğinden çok yiyorlar. Veterinerle arkadaş oluyorsunuz, sürekli ilaç ve aşılama yapıyorsunuz.

Verimlilik konusunda toplumda yanlış bir bilgi var. Bu yanlışa maalesef ziraat mühendisleri ve veterinerler de düşüyor Verimlilik çıktı/girdi oranı bulunarak yapılır. Bir başka ifade ile ne harcadın karşılığında sana ne kaldı hesabıdır.

Bağlı hayvanlar meraya çıkanların 4 katı metan gazı çıkartıyor. Bir o kadar da, o hayvanlar için yapılan tarımda kullanılan fosil kaynaklar var.

Küçükbaş hayvancılık teşvik edilmeli. Büyükbaş hayvancılık da yapılabilir fakat bu şekilde değil.

Doğru hayvancılık doğal şartlarda yapılmalıdır. Hayvanlar merada ve ormanlarda otlamalı, değirmencilik atığı dediğimiz kepek, küspe gibi yan mamuller değerlendirilerek hayvanlara verilmeli. Ağır kış şartlarıyla sınırlı tahıl takviyesi yapılmalı. Yerli hayvan seçerseniz doğal şartlarda yetişmesinde bir sıkıntı olmaz.

Kapalı besicilik sürdürebilir değil

Babaeski’de kapalı keçicilik yapılan bir çiftlikte (ızgaralı ahır) temizlik yapan iki çalışan metan gazından zehirlenerek ölmüştü. Kapalı besicilikte hayvanlar 4 kat daha metan gazı çıkartıyor ve bu çok zararlı.

doğal hayvancılık mehmet tülüce doğal tarım hamiyet bayram

Modern endüstriyel hayvancılık sürdürülebilir değil

Son yıllarda birçok modern hayvan çiftlikler kuruldu ama bu kurulan çiftliklerin birçoğu kapandı ve el değiştirdi.

Bunun sebepleri konusunda benim tespitlerim şöyle:

1- Çiğ süt fiyatlarını üretici değil süt konseyi belirliyor. Süt konseyinin 12 asil üyesi var ve bu üyelerin 9 tanesi süt üreticisi değil. Sanayici düşük fiyattan almak için hükumet kanadı ise enflasyon yükselmesin diye üreticinin hak ettiği fiyatın altında bir fiyat belirliyor. Üretici azınlıkta olduğu için bir şey yapamıyor.

2-Sanayiciler kendi aralarında anlaşarak fiyatları belirliyor ve bölgeleri paylaşıyorlar.

3- Kültür ırkı sığırları çok yem tüketiyor ve kuru madde oranı düşük kalitesiz süt veriyor. Yerli ineklerden 5-6 kg’den 1 kg beyaz peynir çıkarken bu sığırlardan 7-8 kg sütten 1 kg peynir ancak çıkabiliyor.

4- Kasaplık ve besilik canlı hayvan ve et ithalatı buzağı fiyatlarının düşmesine neden oluyor. Süt üreticileri eskiden sütten masrafı karşılar, buzağıdan ise geçimini sağlardı.

5- Fazla sütü süt tozuna çeviremiyoruz ve dışarda süt tozu ithal ediyoruz. İthal süt tozu daha ucuz olduğu için çiğ sütü süt tozuna çevirmenin bir anlamı kalmıyor.

Modern konvensiyonel hayvancılık ve tarım devlet desteği olmadan ayakta duramaz.

Et tüketimi ve endüstriyel hayvancılık

“Büyükbaş hayvanları itlaf edelim” demiyoruz, “doğal besleyelim” diyoruz. Hayvanları kimyasal yemle beslemek yerine meralardan iyi faydalanılması ve meraların genişletilerek hayvanların doğal olarak beslenmesini sağlamak gerekiyor ama tüketimin de azaltılması gerek. Endüstriyel hayvancılığın yapay et üretenlerden bir farkı yok esasında.

Çok et yemezseniz bir yeriniz eksilmez. Et yerken aç insanları da düşünün. Fazla tüketmeyin çünkü yem yetişmiyor, dışarıdan ithal ediliyor. Yapay etin maliyeti çok yüksek, zaten bunlar da yapay sayılır

Büyükbaşlar tükettiği besinin onda birini et olarak verir. Küçükbaşlar dörtte birini. Yumurta tavukları ise yediklerinin ikide birini yumurta olarak verir. Kalori, protein, vitamin ve minarelerden oluşan besin değerleri hesabına göre durum budur.

Daha ucuza tahıl, bakliyat, sebze ve meyveden oluşan besin düzenine geçebilir, almanız gereken tüm besinlerini bu karmadan karşılayabilirsiniz. Hem sağlığınızı, hem de kesenizi korursunuz. Hayvansal ürünleri sofranızdan olabildiğince azaltın. Özellikle kırmızı et gibi olumsuz yan etkileri olmaz. Kalp damar, kanser vs riski yoktur. Teninizi kokutmaz. Sindirim sistemine zarar vermez. Tereyağ, Yoğurt ve yumurta dışındaki hayvansal gıdalar sağlık açısından riskli. Süt ve et zararlı, yoğurt hariç. bunu bir eksiklikmiş gibi sunmayın.

Vegan değilim fakat veganları çok kıymetli buluyorum.

B12 Vitamini meselesi

Doğal beslenme için et tüketmek zorunda değiliz.

B12 bir çok yeşil bitkide var. Topraktaki bakterilerden alınır. Örneğin maydanoza zehir ve kimyasal atmadan ve yıkamadan yerseniz B12 vitamini alırsınız. B12 vücutta depolanabilen bir vitamindir. Sadece ette bulunmaz. Mercimek, pancar, brokoli, ıspanak, barbunya, bezelye, taze fasulye, maydanoz gibi sebzelerde de bulunur.

Bakteriler B12 vitaminini sentezleyebilecek gen ve enzimlere sahip olduğundan bu bakteriler bitkiye vitamini verebilir. Bitki, bakteriyel fermantasyon sayesinde vitamini alır. B12 vitamini, deniz yosunu (nori ve laver gibi) ve fermente edilmiş bitkisel gıdalar da mantarlarda.

Kültür ırkı inek sütleri sağlığımızı tehdit mi ediyor?

Doğal beslenme herkes için çok önemli bir konu. Ne var ki kültür ırklarının sütleri yüksek oranda beta kazein barındırıyor.

Kültür ırkı süt sığırlarında bulunan Histidne amino asit proteinin sindirim esnasında Beta Kaze Morfin oluşturduğu ve morfin etkisi gösterdiği ileri sürülüyor.

Yerli sığırlarımızın sütlerinde ise histidne amino asiti bulunmuyor.

Kültür ırklarının çok süt vermesi için genleriyle oynandığı dolayısıyla bu ırkların mutasyona uğradığı iddia ediliyor. Bu ineklerin sütlerine A1 grubu sütler deniyor.

Holstein türü kültür ırklarının sütlerinin içilmesi durumunda;

Nörolojik bozukluklar (alzheimer, parkinson), otizm, şizofreni, iskemik kalp hastalığı, yeni doğan bebeklerde ani bebek ölümü sendromu, çocuklarda tip-1 diyabet, öğrenme ve hafıza bozukluğu gibi hastalıklara sebebiyet verdiği ileri sürülüyor.

Holstein inekleri verimsizdir

Kültür inekleri süte su katmaktadır, yani sütteki su oranı yüksektir. Bu ırkın sütünde kuru madde oranı düşüktür. Yerli ırkların yağ ve protein oranı yüksektir. Holsteinlerin meralarda otlama kabiliyeti zayıftır. Ağır tonajlı olduğu içim dağ bayır çıkamaz. Hastalıklara karşı direnci zayıftır dolayısıyla sağlık masrafı yüksektir. Aşırı sütten dolayı sık sık meme damarları yırtılmaktadır. Çok yem tüketmektedir. Fayda maliyet oranı düşüktür.

Yerli ırklarınız 15 yıl düzenli süt verirken bu ırklar 6.yılda verimden düşmekte ve kesime gitmektedir. Verimsizdir. Holstein bakıp da iflah olan çiftlik sahibine rastlamadım.

Konuya bütüncül bakalım

Bir kilo et için ete eşdeğer 20 kat bitkisel ürün.

Et tüketimi pahalıdır. Et pahalı bir besin. Pahalı bir ürüne ulaşmak için daha çok çalışmanız, daha çok enerji tüketmeniz, daha çok strese kaygıya girmeniz gerekir.

Ucuz dururken niye pahalı olanı tercih edelim? Et tüketimi azalırsa insanlar gıdayı daha kolay erişir, bolluk ve bereket artar.

Tahılda amino asitların tamamı bir eksiği ile var zaten. Tahıl, bakliyat, çeşitli sebzeler ve meyveler bir arada tüketildiği zaman zaten bir insan için gerekli tüm besin maddelerini, kalori, protein, vitamin ve mineralleri alıyorsunuz.

GDO’lu ürünler hayvanları doyurmak için geliştirildi; soya ve mısır. Buğdayda GDO yok denecek kadar az. Bakliyatta hiç yok.

İki şey bir arada olmuyor. Bizim odaklanmamız gereken konulardan birisi de tüketimdir. İhtiyaç fazlasını biriktirmez ve tüketmezsek yeryüzü cennet olur.

Mehmet Tülüce

instagram hamiyet bayram hamiyetbayram1mehmet tülüce twitter mehmettuluce51

 

Mehmet Tülüce

MEHMET TÜLÜCE - 1957 yılında Adana’da çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Mehmet Tülüce ilk ve ortaöğrenimini aynı şehirde yaptı. Kamu yönetimi ve İktisat alanlarında yüksek öğrenimini tamamladı. Toprakla bağını her zaman koruyan Mehmet Tülüce bir süre kamuda denetmen olarak çalıştı, daha sonra da tekstil sektöründe kendi firmasını işletti. 2011-2019 yılları arasında Kırklareli’ndeki çiftliğinde mera hayvancılığı yapan Mehmet Tülüce 2019 yılından bu yana Osmaniye'deki bahçesinde doğal tarım uyguluyor, doğal yaşam felsefesini hayata geçiriyor, ücretsiz eğitim ve danışmanlık veriyor. Çeşitli sosyal medya ortamlarına konuk olarak bilgisini ve deneyimini paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu